Hepimiz bir veya birden fazla parasal kredi kartlarına sahibiz, bu kartlar ile alışveriş yapar, faturalarımızı öder ve gerektiğinde hesaptan nakit para çekeriz.
Duygusal kredi kartımız ise ilişkilerimiz içinde güven oranını belirler. Dürüstlük, empati kurma, aktif dinleme, verilen sözlere bağlı kalma gibi yöntemler ile aslında duygusal kredi kartımıza yatırım yapar sonrasında gerektiği zaman bu güven ortamından yararlanırız. Güven hesabımız dolu olduğu sürece rahat, çabuk - etkili ve en önemlisi güvene dayalı ilişkiler kurarız.
Olumsuz davranışlarımız (saygısızca davranmak, karşıdaki kişiyi küçük görmek ve dinlememek, verilen sözleri tutmamak vs..) ise duygusal kredi kartımızda bulunandan fazlasını çekmek anlamına gelir, bu durumda güven düzeyimiz azalır adeta mayın tarlasında yürüyor oluruz. Altın kural şudur; Başkalarına, size nasıl davranmalarını istiyorsanız öyle davranın.
Duygusal Kredi Kartınız için 5 Önemli Yatırım Fırsatı.
1. Karşıdakini Anlamak
Bir insanı anlamaya çalışmak, diğer tüm yatırımların anahtarıdır. Kişiyi aktif bir şekilde dinlemek ve odaklanmak için vakit ayırın ve değer verdiğinizi hissettirin.
2. Küçük Detaylara Önem Vermek
Küçük incelikler ve nazik davranışlar çok önemlidir. Bazen göz teması kurarak kişinin elini sıkmak ve davranışın sonucuna göre tebrik etmek maddi ödüllerden çok daha fazla etkili olabilir. Ya da doğum günü kutlamalarında pasta kesmek yerine çalışanın annesine övgü dolu bir mektup yazmak gibi.
3. Verilen Sözleri Tutmak
Verilen sözleri tutmak büyük bir yatırımdır, birisini kırmak ise önemli bir meblağı geri çekmektir. Yerine getirmediğiniz bir söz tüm yatırımlarınızı bir anda tüketebilir.
4. Beklentileri Netleştirmek
Beklentiler çoğu zaman üstü örtülüdür. Açıkça belirtilmemiş beklentiler kriz ortamları yaratır.
Bu nedenle bağlı bulunduğunuz müdürünüze, çalışanınıza, eşinize, arkadaşınıza, çocuğunuza, ortağınıza ve burada rollerini sayamadığım birçok kişiye şu soruyu sormanız önemlidir; Benden tam olarak ne bekliyorsunuz?
5. Özür Dilemek
Duygusal Kredi Kartınızdan bir meblağı çektiğiniz zaman özür dilemeniz gerekir; hem de içtenlikle. Büyük yatırımlar içten sözcüklerle yapılır. “Davranışımı onaylamıyorum ben haksızdım” – “Kabalık ettim, lütfen bağışla” - “Seni dostlarının önünde utandırdım buna hakkım yoktu” şeklinde…
Acıyarak değil, içinden gelerek özür dilemek, müthiş bir karakter gücü ister. İçtenlikle dilenen özürler, hesaba yapılan değerli yatırımlardır, yapılan hataları yeniden fırsata çevirme sürecidir.
Evet, şimdi bir düşünün sizin duygusal kredi kartınız ne durumda?
SEVGİLERİMLE
TEOMAN TEMİZ